Ergenlik dönemi, çocukluktan yetişkinliğe geçiş süreci olarak tanımlanır. Bu dönem, bedensel, zihinsel ve duygusal anlamda büyük değişimlerin yaşandığı bir evredir. Ergenlik, bireylerin çocukluğa ait tutum ve davranışlarını bırakıp, yetişkinlik dönemine özgü tutum ve davranışlar geliştirdiği, cinsiyet özelliklerinin belirdiği ve bireyin yetişkin bir rol üstlenmeye hazırlandığı bir süreçtir. Bu süreçte östrojen ve androjen hormonları en yüksek seviyelere ulaşır. Ergenlik dönemi ile ilgili en çok merak edilen konulardan biri, bu dönemin ne zaman başlayıp ne zaman sona erdiğidir. Bu konuda farklı görüşler mevcuttur.

Genel olarak, ergenlik dönemi 12-21 yaş aralığında kabul edilir. Ancak, ergenlik döneminin 18 yaşta sona erdiği yaygın bir yanılgıdır. Bu yüzden 18 yaşına gelen bireylerin her şeyi en doğru şekilde yapmaları beklenmemelidir. Ergenlik süreci devam ettiğinden, ailelerin anlayışlı ve destekleyici olması büyük önem taşır. Ergenlik dönemi iklim ve çevresel koşullara göre de değişiklik gösterebilir. Son araştırmalar, ergenlik döneminin 25 yaş civarında sona erdiğini öne sürmektedir.

İngiliz psikologlar tarafından yapılan araştırmalar, yetişkinliğin her bireyde 18 yaş itibariyle başlamadığını ve 25 yaşına kadar devam edebileceğini göstermiştir. Araştırmalara göre, ergenlik sürecinin bitimi ile ilgili üç farklı dönem tespit edilmiştir:

Dolayısıyla, ergenlik yaşının 25 yaşına kadar uzayabileceği varsayıldığında, anne ve babaların yaklaşım, tutum ve davranışlarını buna göre ayarlamaları gerekmektedir. Ergenlik döneminin bitiş süresi tamamen kişisel özellikler, beslenme şekli, sosyo-ekonomik ve kültürel ortam gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ayrıca, içinde bulunulan fiziksel ve ruhsal durum, sürecin sona erip ermediğini belirleyen en önemli kriterlerdendir.

Aileler, ergenlik döneminde çocuklarına destek olmalı ve onların duygusal ve fiziksel değişimlerini anlamaya çalışmalıdır. Ergenlerin bağımsızlık arayışına saygı gösterirken, onlara rehberlik etmek önemlidir. Ergenlik döneminde sağlıklı iletişim kurmak, gençlerin bu süreci daha kolay atlatmalarına yardımcı olabilir.